Akdağ Tabiat Parkı içinde kalan ve bu güne kadar tescil edilmemiş yerleşim birimleri, şapel ve mezarlık alanları küçük gruplar halinde yaşayan, ekonomik düzeyi düşük olan topluluklara ait olup, Geç Roma/Erken Bizans dönemindendir. Anılan dönemde Kocayayla ve Başalan Yaylası bu insan topluluklarının yoğunlaştığı alanlar olarak ağırlık kazanmıştır. Henüz tescil edilmedikleri için yasal sınırlayıcı olmamakla birlikte alanın kültürel kaynak değerleri olması açısından planlamada göz önüne alınması gerekli önemli sınırlayıcı durumundadırlar.

Akdağ Tabiat Parkı’nda zengin tabii değerlerle birlikte kültürel yapı da oldukça zengin bir çeşitliliğe sahip ve bu miras günümüze kadar ulaşıyor. Özgün mimari dokusunu koruyan köy evleri, kadınların günlük yaşamlarında hala kullandıkları geleneksel renkli giysiler, el sanatları ve yöreye has yemekler korunan kültürel değerlerin önemli unsurları. Bazı bitki ve hayvan gastronomikmaksatlarla türleri yöre halkı kültürünün bir parçası olarak tıbbi, aromatik ve hala kullanılıyor.

Hoşgörü, dayanışma ve saygıya dayalı geleneksel yaşam tarzı; yöre halkının uyum içinde yaşamasına olanak tanıyor ve bu da ziyaretçilere misafirperverlik olarak yansıyor. Akdağ Tabiat Parkı Denizli