görsel

Orta Doğu ve İslam tarihi konusunda dünyanın önde gelen tarihçilerinden Bernard Lewis, hakkında çok az araştırma yapılan ve hatta tabu kabul edilen kölelik kurumunu ve kölelik kültürünü ele alıyor. İlk ortaya çıkışından başlayarak kaldırıldığı tarihe kadar kölelik kurumunun değişimini inceliyor. Bu kurumun özellikle ırk kavramı ile olan ilişkilerini açığa çıkarıyor. Lewis, Orta Doğu’da ırk algısını ve köleliği incelerken, kaynağı Avrupa ve Amerika tarihinde bulunan bir miti tartışmaya açıyor “Orta Doğu halkları, o dönemde Güney Afrika’da ortaya çıkan ya da ABD’de yakın zamana kadar devam eden ırkçı zulüme hiçbir zaman başvurmadılar. ... Amerikan İç Savaşı kölelik meselesini açık bir biçimde Avrupalıların gözü önüne getirmişti. Karşılaştırmaya gitmek kaçınılmazdı ve belirgin farklılıklar bazı Avrupalı gözlemcileri İslam dünyasındaki köleliği savunmaya veya en azından Müslümanların ırksal tutumlarını yüceltmeye sevk etti.”

Lewis, “Ben bu kitapta büyük tarihsel önem arz eden bir meseleyle adilane ve objektif bir biçimde ilgilenmeye ve bunu da polemiklere girmeden ve özüre başvurmadan yerine getirmeye çalıştım.” diyerek tarihçinin görevinin ne olduğuna ve tarihsel malzemeye nasıl yaklaşması gerektiğine dair görüşlerini ifade ediyor ve tüm tarihçilerin örnek alması gereken özgün ve usta işi bir çalışma ortaya çıkarıyor. Orta Doğu’da Irk Kavramı ve Kölelik, zengin birinci düzey tarihsel belgelerle hem konuyu derinlemesine anlatıyor hem de bu konuda araştırma yapacaklara önemli bir kaynakça sunuyor.

24 adet birbirinden şaşırtıcı ve nadir bulunan minyatür içeren Orta Doğu’da Irk Kavramı ve Kölelik, keyifle okunan ve herkesin kütüphanesinde bulunması gereken bir başyapıt.