Afrika, Hikâyeleriyle Dirilecek!
Afrika’nın en meşhur sömürgeci-karşıtı yazarı Chinua Achebe, bombalara karşı hikâyenin gücüne inanıyor! Hıristiyan bir ailede büyümesine rağmen, putperest yerel gelenek ve tarihten kopmuyor. Üniversitede bir süre Tıp okuduktan sonra İngiliz Edebiyatı bölümüne geçiyor. “Yanlış bir adım atıp hikâyeleri terk etmiştim; ama onlar beni bırakmadılar.” Yazma konusunda kanına giren, Joyce Cary oluyor. Kipling gibi, İngiliz sömürgeciliğinin edebî bayraktarlığını yapan Cary’nin Mister Johnson başlıklı romanı, genç Achebe’yi şok ediyor. Bir yazarın genelde ‘anlatı üzerindeki mutlak kudreti’ ve özel olarak da Cary’nin Afrikalıları nasıl maskaralaştırdığı, 24 yaşındaki Achebe’yi 1954 yılında Parçalanma’yı yazmaya yöneltiyor.
Dört yılda tamamladığı ilk romanında, Nijerya’nın iki büyük halkından biri olan İgboların küçük bir klanında, sömürgecilerin gelişiyle her şeyin nasıl parçalanıp döküldüğünü ‘canlandırıyor’. Kadınlara ve çocuklara göz açtırmayan sert erkeklerin “ikiz doğan çocuklarını lânetli diye ormana attıkları” bir beldenin, beyaz misyonerler marifetiyle nasıl çözüldüğünü; babalarının despotluğuna tahammül edemeyen ince ruhlu gençlerin, ikizleri ormana atılan genç annelerin, saçma gerekçelerle lânetlenip dışlanan osu’ların.. nasıl din değiştirdiklerini ibretle izliyoruz. İkinci romanda bu ilk mühtedilerin çocukları okumak için Londra’ya gidecek ve bu sefer ‘dinsizleşip’ geri döneceklerdir. Parçalanma içinde parçalanma. Böylece ikinci romanın başlığına da ulaşıyoruz: Artık Huzur Yok! Tanpınar ile Mustafa Kutlu’ya selam! Üçüncü romanın ise şimdilik sadece başlığını vereyim, içeriğini biraz merak ededurun: Tanrı’nın Oku.