görsel




Yakın tarihimizle yüzleşmenin toplumumuzda şok dalgası yaratması, aslında pek çok gerçeğin resmî tarih eliyle karanlığa hapsedilmesinden kaynaklanıyor. Akademik çalışmalarında resmî tarihin dar ve donuk kalıplarına karşı yeni bir tarihçilik anlayışını gündeme getiren Cemil Koçak, siyasî ve ideolojik pozisyonlardan bağımsız, "tribünlere oynamayan" bir akademik tarihçilik anlayışının hâkim olduğu pek çok yazısını Târihin Buğulu Aynası'nda bir araya getiriyor.

Yakın tarihimizi bugünü de anlamaya çalışarak aktaran, tarihe bütüncül bir bakış açısı getiren Koçak, her yazısının sonunda konu hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmak isteyen tarih meraklılarına da okuma listesi sunmayı ihmal etmiyor. Tarihin doğru bilinmesinin her şeyden önce günümüzün doğru analiz edilmesi için gereken bir çaba olduğu anlayışıyla yazılarını kaleme alan Koçak, Târihin Buğulu Aynası'nda kendi deyimiyle "bilinmeyeni değil, unutulanı, hatırlanmayanı, hatırlatılmasından rahatsız olunan temaları" yeniden şekillendiriyor.

Tek parti ve şeflik dönemi, Dersim olayları, Kürt meselesi, şapka kanunu, 27 Mayıs darbesi, azınlıklara yönelik uygulamalar ve daha başka pek çok sislerin ardında kalmış konu, Târihin Buğulu Aynası'nda açıklık kazanıyor.