görsel

Toplumbilimci Cristopher Lash’e göre, “Her çağ, kendisini oluşturan özgün yapının abartılı şekilde dışavurulduğu, patolojik davranış biçimleri yaratır”. Lash ve diğer toplumbilimciler, suda yansıyan kendi görüntüsüne aşık olup ulaşılamaz aşkının kurbanı olan mitolojik Yunan’dan esinlenerek, içinde bulunduğumuz dönemi narsisizm çağı olarak nitelemekteler.

Bazı toplumbilimciler, çağımıza egemen olan narsisistik kişiliğin belirtilerine, ortak amaçların ve diğerlerine duyulan ilginin körelerek bunun yerini ‘ben”ciliğin almasını örnek göstermekteler. Bir grup gözlemci, narsisistik kişiliğin bu denli yaygınlaşmasının nedenini bizi “kendi”mizin farkına vardırıp, ”kendi”mizi geliştirmeye yönelterek, “kendi” kendimizin en iyi dostu ve ”bir numara” olmayı hedef gösteren terapilere bağlarken, diğer bir grup ise evlenip çocuk yetiştirme ideallerinin yerini yalnız ya da ”birlikte yaşama” biçimlerinin almasının, bireyciliği ve dolayısıyla narsisizmi körüklediğini savunmaktadır. Ayrıca, narsisizmin gelişiminde, ailedeki dinamiklerin önemini vurgulayan birçok araştırmacı vardır.