görsel


Gülseren Budayıcıoğlu, Madalyon adlı klinikler zinciri olan ve şu sıralar TV’lerle meşhurluğu artan bir psikiyatr.
Her zaman odluğu gibi en sonda söylemek yerine en başta diyeceğim: Kitaplar bence hasta-psikiyatr düzleminde yanlış. Ama kitap olarak okununca güzel.
Bu kitapta Ala adlı bir kızın hayatı anlatılıyor. Kırımızı Oda adlı dizide Ala’mız var ve onu Melisa Sözen harika vücuda büründürmüş. Yine bir ek bilgi İstanbullu Gelin kısmen bu kitaptan esinlenilmiş.
Ufacık kalpleri olan çocuklara erken yaşta ne ekersek ileride de o oluyorlar. Sürekli aşağılarsak ömrü hayatları boyunca kimse onlar kendilerinin değerli olduklarına inandıramıyor. Aksi şekilde sevgi verip yeşertirsek o küçücük kalpler büyüyünce yemyeşil bahçeler oluyorlar. Çevrelerindekilere gölgesi ve meyvesiyle huzur veriyorlar.
Ben kitap hakkında olay örgüsü vesaire vermem. Beni takip edenler bunu bilir. Yine vermeyeceğim. Ala kızı, sarıp sarmalamak, başını okşamak, gözyaşlarını elimle silmek istedim dersem umarım sizde bir anlam oluşabilir.
Lisanstan sonra gittiğim bir dersanede hocam, kimse yoksa kendi saçınızı kendiniz okşayın demişti. Kendinize hediyeler alın vesaire. Hep bir ağızdan gülmüş isek de bu iki ritüeli ara ara yaparım. Komik veya saçma gelebilir fakat bunlar insanı bazı şeylerden koruyor.
Velhasıl minyatür insan olan çocuklarımızın herhangi bir öfke çıkarma amacı görülmediği bir dünyaya uyanmak ümidiyle. Giderayak size sihirli lambayı bulsam üç dilek hakkımdan birini de ifşa ettim ama.