görsel


İskender İran’ı fethetti, on yıl boyunca dönüp dolaştıktan sonra Tanrılar Odisseus’u memleketinin sahiline getirdiler, Napolyon zaferden zafere koştu, yazgı Hitler’i iktidara getirirken intiharını fazlasıyla geciktirdi; Cassius zaferinin ardından, bir arı Marcus Antonius’u ayağından soksaydı o da Octavian’a yardıma yetişemeseydi, Octavian da Brütüs tarafından yenilgiye uğratılsaydı ne olurdu? 15 Mart sabahı Sezar’ın başı ağrımış olsaydı, o zaman büyük bir ihtimalle bir yıl sonra Roma İmparatoru olurdu; hava şartları kötü olsaydı, Lepanto Deniz Muharebesi asla meydana gelmemiş olurdu.

Baş kaldıran 14 öykü

Tarihi olayları başkaldırıyla değişime uğratmak, gazeteci-yazar ve siyaset bilimci Johano Strasser’in tutkusu. Strasser, ele alıp yorumladığı on dört olayı öyküleştirip, onlara şeffaflıklarını geri kazandırmaya çalışıyor.

Bizim tarih dediğimiz, bir sonradan yapılandırma aslında... Geçmişe bakıp, kaotik olayları düzenliyor ve olup bitenleri olabildiğince akla yakın öykülerde özetliyoruz. Sonra bir bakıyoruz, her şey sırasına uygun görünüveriyor: “Olaylar ancak böyle meydana gelebilirdi, başka türlü değil!” diyoruz. Strasser, “Tarihi öyküler oluşturur,” diyor ve ekliyor: Ya her şey daha farklı cereyan ettiyse?