görsel



Bahsi geçen kitap Gülseren hanınım okuduğum üçüncü kitabı. İlk okuduğum kitap Camdaki Kız’da açıkçası beni afakanlar basmıştı. Zira hep Doğduğun Ev Kaderindir’deki Zeynep ne zaman gelecek diye adapte olamadım. Bu da benim günah çıkarmam olsun.
Hayata Dön yani kitaba göre Ala, diziye göre Alya beni dehşete düşürdü ve beğendim. Bu kitap ise Masumlar Apartmanının belkemiğini oluşturuyor. Dikkat edin her şeyini değil iskeletini.
Kitap bir psikiyatrın anıları. Gözlemleri vesaire. Zaten dizilere de konu oldu. Hatta profesyonellikle olumsuz eleştirildi. Ben de dedim bu nasıl terapi. Yani o eleştiren camiaya bendeniz de mensubum.
Zaten dizilerle meşhur oldu kitabı da isteyen alır okur. Benim kitaptan anladığım başka bir nokta var ona değineceğim. Biraz gaddarca oldu farkındayım.
Kitabın sonunda okur mektupları vardı işte meslektaş yazıları falan orada hanımefendiyi ekole farklı davranmakla nasıl desem amatörce tarzda bir duygusallıkla suçlamışlar. Eski iş yerinde öyle şeyler geçmiş.
Neyse benim açımdan bende artık devlet saymasa da parantez içinde bir öğretmen olarak kendini zaman zaman işimi fazla içselleştirmekle suçlardım. Ha biri bana böyle dese gene belki kendimi savunurdum ama gene de başımı gece yastığa koyunca lan derdim sen aşırı bir duygusallık mı yapıyorsun. Fazlaca mı anaçsın vesaire. Kitap sayesinde kendimle barıştım.
Evet zor ve sancılı bir süreçten sonra esleğim adına ben kendimle barıştım. Bazen kitabı okurken yarısını geçinceye kadar anlamayan veya bilgileri aklında tutmayan ben; mevzu bahis işim ve çocuklarım olunca yedi sülalelerini bir ajan edasıyla hatırlıyorum. Ne yapayım ben buyum. Benim gibi olmayanı kınamam ama bundan sonra kendimi de eleştirmem. Bitti nokta.
Şaka bir yana dili sadece olan Gülseren Budayıcıoğlu kitaplarını okumanızı temenni ederdim.