Deney çeşitleniyor

Farklı bir düzenekte ise demirden yapılan figürler ısıtılırken, yumuşak olan figür soğuk bırakılmıştır. Bir süre sonra yavru maymunların zamanlarını demirden yapılan fakat sıcak olan sahte annenin yanında geçirmeye başladıkları görülmüştür.

Bu deney sonucunda yavru maymunların tercihleri şu sonuçları ortaya çıkarmıştır: Anne sadece beslenme ihtiyacını değil, aynı zamanda sıcaklık ve konfor ihtiyacını da karşılamaktadır. Sadece beslenme anne-bebek bağlanmasını açıklamakta yetersiz kalmaktadır.

Daha sonraki dönemlerde Harlow, annelerinden ayrı kalan ve izole edilmiş yavru rhesus maymunları üzerindeki deneylerine devam etmiştir. İleriki dönemlerde bu maymunların sosyal uyumsuzluk yaşadıklarını gözlemlemiştir. Ayrıca kendi yavrularına karşı da ilgisiz olduklarını, normal bir ortamda yaşayan diğer maymunlardan farklı davranış tepkileri geliştirdiklerini de belirtmiştir.

Sahte anne deneyinin, sonuç olarak rhesus maymunlarının sadece bebeklik yaşantılarının geçtiği dönemi değil, ileri dönem yaşantılarındaki ilişki kurma becerilerini, sosyal tepkilerini ve kendi yavrularına karşı davranışlarını da şekillendirdiğini görmekteyiz.

İnsanlar için bağlanma neyi ifade ediyor?

Bu konuda belki de ilk kurumsal ve kuramsal hareket olarak Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından John Bowlby’e hazırlatılan bildiri karşımıza çıkmaktadır. Bowlby, Londra’da evsiz çocuklar üzerine yapmış olduğu çalışmalar sonucu, anneden erken ayrılma ile suçluluk arasında güçlü bir bağ bulunduğuna yazmış olduğu makalede değinmiştir. Bu aşamadan sonra Dünya Sağlık Örgütü (WHO) anneden erken ayrılma üzerinde çeşitli araştırmalar yapmaya ve konuyu dünya gündemine taşımaya devam etmiştir.