görsel


12 Aralık 1916 tarihinde, Reyhanlı, Hatay'da dünyaya geldi. Balkan Savaşları sırasında Dimetoka'dan göçmüş bir ailenin çocuğu idi. Babası, Dimetoka'da hakimlik yapan Mahmut Niyazi Bey, annesi Zeynep Ziynet Hanım'dır. Babası Mahmut Niyazi Bey Antakya'da Ziraat Bankası Müdürlüğü ve mahkeme reisliği yapmıştır. Yedi yaşına kadar Antakya'da yaşayan Cemil Meriç, babasının memuriyetten ayrılması üzerine ailesi ile birlikte Reyhanlı'ya döndü.

İlk ve orta dereceli öğrenimini Hatay'da tamamlamasının ardından İstanbul'da bulunan Pertevniyal Lisesi'ni okuyan Meriç, bu sırada Nazım Hikmet ve Kerim Sadi başta olmak üzere dönemin solcu aydınlarıyla tanıştı. Bu okulu bitirmesinin ardından İstanbul Üniversitesi'nde Felsefe eğitimi aldı.

Geçim sıkıntısı nedeniyle 1937'de İskenderun'a döndü. iskenderun'da bir süre öğretmenlik ve Tercüme Kalemi'nde reislik görevlerinde bulundu. Türk Hava Kurumu'nda sekreterlik, belediyede kâtiplik gibi geçici işlerde çalışan Meriç, 1939 Nisan ayında Hatay hükümetini devirmek iddiasıyla tutuklanıp Antakya'ya götürüldü; idam talebiyle yargılandı; iki ay sonra beraat etti. 1940 yılında tekrar okumaya dönerek İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü bitiren Meriç, 1942-1945 yılları arasında Elazığ'da, 1952-1954 yılları arasında ise İstanbul'da Fransızca öğretmenliği görevinde bulundu.


1940'ta İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu'na burslu olarak kabul edildi, iki yıl bu kurumda öğrenim gördü. 1941'den başlayarak İnsan, Yücel, Gün, Ayın Bibliyografyası dergilerinde yazıları yayımlamaya başladı.

1983'te eşi Fevziye Hanım'ı kaybeden Meriç, aynı yıl Ağustos ayında beyin kanaması geçirdi ve sol tarafına felç indi. Sağlığında basılan son eserleri Işık Doğudan Gelir (1984) ile Kültürden İrfana (1985) oldu. 13 Haziran 1987'de hayatını kaybetti. Cenazesi, Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilmiştir.

2004 yılında Üsküdar Belediyesi'nin açtığı kültür merkezine, 2012 yılında Hatay'daki il kütüphanesine adı verilmiştir. Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde doğduğu ev müzeye dönüştürülmüştür. 2013'te İzmir'de bir ortaokula ismi verildi.
Düşündüğünü olduğu gibi söyleyen, içi temiz, gizli yönü olmayan (kimse), samimi, açık kalpli.
görsel




Dünya Edebiyatından Aşk Şiirleri, şair ve yazar İlhan Berk tarafından çevrilmiş aşk şiirlerinin toplandığı eserdir. Eser üç bölüm altında; eski, yakın ve yeni dönem aşk şiirlerini kapsamaktadır. Hem kendi ülkelerini hem de dünya edebiyatını etkilemeyi başarmış başarılı şairlerin aşkı anlattıkları şiirler, okuyanı hem anlam hem de biçim yönünden etkisi altında bırakacak kadar güçlüler.
Şiir çevirileri hem anlam hem de biçime zarar vermeyecek bir başarıyla bize sunulmuştur. İlhan Berk'in duru ve anlaşılır çevirilerinin yanısıra; her şairin aşkı bambaşka yönlerden oldukça etkili ele almasından dolayı okunmaya değer olarak görülmelidir..
İran (Fars) mitolojisinde Efrasiyab efsanevî Turanî krallar arasında en önde gelen biri sayılmaktadır; Efrasiyap müthiş savaşçı, hünerli general ve İran uygarlığını yok etmek için sihirli aldatma güçleriyle donatılmış olan Ahriman'ın ajanıdır.
Sarayda, zengin konaklarında iftardan sonra konuklara verilen armağan veya para.

Bir kimseye fazladan verilen para, armağan vb.
ikisi bir arada bulunan ya da yapılan.

at, eşek ve katırın art ayaklarının ikisini birlikte kullanarak vurdukları tekme.
görsel



Çok ses getiren ve on binlerce okura ulaşan Masal Terapi’nin yazarı Judith Malika Liberman’dan hayalbazlar, oyunbazlar ve yolcular için 40 haftalık bir serüven: Masallarla Yola Çık.

Bu 40 haftalık yolculuğun belli bir güzergâhı var. Önce orman. Korkuların karanlık dünyası. Korkularla yüzleşmek ve onları gözden geçirmek gerek. Karanlığın içine dalmadan ışık bulunamaz çünkü. Ormandan sonra dağ var sırada. Burada zirvelere doğru uçulur ve ruhlar ilhamla dolar. Ardından çöle uzanır yol. Çöl, eyleme geçebilmesi için insanı tutkuların ateşiyle bağ kurmaya ve hayatta cesurca ilerlemeye hazırlar. Ve en nihayet, deniz. Duygu dünyası. Orada ilişkilere, çevreyle nasıl bir bağ kurulduğuna bakılır.

Okurlar ormanı, dağı, çölü ve denizi 40 masalla aşacak, masalların büyülü dünyasında bilinenin içindeki bilinmeyeni görecek, hayal ettikleri hayata doğru dönüştürücü adımlar atacaklar. Bu tılsımlı yolculukta masallar onlara rehberlik edecek.
görsel

1936 yılında Eskişehir'de dünyaya geldi.

1962 yılında Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisinin ilk mezunları arasında yer aldı.

Öğrencilik yıllarında çeşitli gazetelerde muhabirlik, yazarlık, karikatüristlik ve yazı işleri müdürlüğü yaptı.

Öğrenci arkadaşları ile birlikte kan bankasına kan satarak elde edilen sermaye ile Oda tiyatrosunun ve onu takiben belediye tiyatrosunun kuruluşunu sağladı.

Mezuniyetini takiben aynı yıl akademinin maliye kürsüsüne asistan oldu.

1966 yılında doktor, 1968 yılında doçent oldu. Aynı yıl akademi başkan yardımcılığına getirilen Büyükerşen, 1973 yılında profesörlüğe yükseltildi.

1976 yılında Eskişehir İktisadi ve İdari İlimler Akademisi Başkanlığı'na seçildi. Başkanlık süresinin bitimi olan 1980 yılında yapılan seçimlerle yeniden akademi başkanlığına getirildi.

Radyo ve Televizyonun eğitim ve kültür hayatında kullanılması için yaptığı çalışmalarla Ankara'daki TRT yayınlarının İstanbul'dan sonra ikinci il olarak Eskişehir'den izlenmesi için önce Akademi'de TV verici istasyonu ile siyah-beyaz eğitim stüdyolarını, daha sonra da Türkiye'de ilk renkli TV sistemini Eskişehir'de kurdu.
görsel
29 Temmuz 1978 yılında Adana'da doğdu. Adana Borsa Lisesi'den mezun olduktan sonra Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümünü kazandı. İş hayatına, üniversite yıllarında özel bir şirketin Halkla İlişkiler Sorumlusu olarak başlangıç yapan Önal, ikinci sınıftan sonra hayallerini gerçekleştirmek arzusuyla eğitimine son verdi ve 1999 yılında dönemin en prestijli yarışmalarından biri olan Miss Turkey yarışmasına katılarak Türkiye birinci güzeli seçildi. Böylece uzun süren bir mankenlik hayatı başladı...

Uzun süre mankenlik yaptıktan sonra Can Gürzap'tan diksiyon dersleri alarak özel bir kanalda sunuculuk yaptı. 2002 yılında "Mumya Firarda" filminde oyuncu olarak kamera karşısına geçen Ayşe Hatun Önal, kısa bir süre sonra kariyerinde en büyük hayali olan müziği seçti ve 2003 yılında yayımladığı "Sonunda" adlı albümü ile müzik dünyasına merhaba dedi. Murad Küçük yönetmenliğinde ilk klibini "Çeksene Elini" şarkısına çekti. Şarkı sözleri, elektronik altyapısı ve standartların üstündeki klibiyle bir hayli dikkat çeken çalışma müzik dünyasına bomba gibi düştü.

Bu çalışmanın hemen ardından rap dünyasının sevilen isimlerinden Ege Çubukçu, 2005 yılında yayımladığı "Bir Gün" albümünde yer alan "Hey DJ" şarkısında Ayşe Hatun Önal ile birlikte mikrofon başına geçti.

2008 senesi Aralık ayında Sony Music etiketiyle ikinci albümü "Sustuysam" yayınladı. Albümün ilk klibi "Kalbe Ben" oldu ve sanatçı bu video klip için yine Murad Küçük'le çalıştı. Şarkı ve klip kısa bir zaman içinde yoğun bir ilgi gördü ve en çok çalınan şarkılar arasına girmeyi başardı.

Elektronik müzikseverlerin işlerini yakından takip ettiği Birol Giray (Bee-Gee) ile ortak bir çalışmaya imza atan Ayşe Hatun Önal, 2008 yılında BeeGee'nin "Sen ve Ben" şarkısıyla yeniden dinleyicilerin karşısına çıktı.

2014 senesi Nisan ayında "Çak Bir Selam" single çalışması ile dinleyicilerle buluştu. Altı ay süresince müzik listelerinin üst sıralarında yer alan ve 2014 yazının en çok çalan şarkıları arasına giren "Çak Bir Selam" 2014 Dünya Basketbol Kupası'nın resmi sponsorlarından Turkcell'in Türkiye Milli Takımı reklamları için "Çak Bir Smaç" adıyla yeniden uyarlandı.

2015 Ocak ayında "Güm Güm" adındaki yeni parçasını yayımlayan Ayşe Hatun Önal, şarkısının servis edilmesinden itibaren müzik listelerinin en başında yerini aldı. Şarkının klibi YouTube'da 70 milyon'un üzerinde izlenerek rekor kırdı. "Güm Güm" şarkısının hızlı çıkışının hemen ardından ise Ricky Martin ile seslenlendirdiği "Adios" şarkısı ile gündeme oturdu. Adios Türkiye'nin yanı sıra Almanya, Fransa, Avusturya, Yunanistan ve Hollanda'da piyasaya sürüldü.

Haldun Dormen, Güven Kıraç, Erdal Tosun, Şükran Ovalı'nın rol aldığı 2016 yılı Mart Ayında vizyona giren "Şeytan Tüyü" filminin çıkış şarkısı "Şeytan Tüyü"nü seslendirdi. Filmle aynı adı taşıyan şarkı kliplendirildi.

2017 yılı Şubat ayında Sony Music etiketiyle "Selam Dengesiz" isimli albüm yayınlandı. Albümde yer alan "Olay" şarkısı kliplendirildi.
Değiştirilemeyecek olaylar için tedirginliğin anlamsız olmasına deniyormuş. Bunun Taycada karşılığı; "Mai pen rai (endişelenme, mutlu hisset)".