Devrim Evin
Gerçek adı: Devrim Evin
Doğum Tarihi: 11/12/1978 (41 yaşında)
Eğitim Durumu: Lisans
Medeni Hali: Bekar
Burç: Yay
Meslek: Oyuncu
Mezuniyet: Devlet Konservatuvarı Hacettepe Üniversitesi
Doğum yeri: Adıyaman Devrim Evin Kimdir? Nereli? Kısaca Biyografisi
1978 doğumlu tiyatro ve sinema oyuncusu Devrim Evin Adıyaman Gölbaşı İlçesi’nde dünyaya gelmiştir. 1996 yılında Trabzon Anadolu Teknik Lisesi İngilizce Hazırlık ve Bilgisayar Bölümünü’nü tamamlamış ardından bir sene Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümünde eğitim almıştır.

Ardından Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Oyunculuk Bölümünden mezun olan Devrim Evin bu bölümden 1. olarak büyük başarı ile mezun olmuştur.

2012 yılında vizyona girmiş olan Fetih 1453 sinema filminde Fatih Sultan Mehmet karakterini canlandırmış ve dikkatleri üzerine çekmiştir. Bizim Dershane ve Yunus Emre Aşkın Sesi isimli sinema filmlerinde de rol almıştır.

Rol aldığı diziler ise İki Arada Aşk, Kale İçi ve Suç Dosyası isimli dizilerdir.
görsel



"Ofis ve evlerde rahatça yetiştirilen yuka çiçeği; yemyeşil bir çiçek türüdür. Birçok türü olan yuka çiçeğinin boyu; 1.80 santimetreye kadar çıkabilir.
vücudun herhangi bir yerinde oluşan ve genellikle deride kızartı, şişkinlik, ağrı ile kendini gösteren ve ateş de yapabilen irin birikimi.

çıbanın patlamak üzere olan sivrice noktası.
ya da eski ismiyle Belâgat, etkileyici ve ikna edici konuşma sanatı. Sözcük güncel kullanımda "etkileyici ve ikna edici olmakla beraber içtenlikten veya anlamlı içerikten yoksun lisan" anlamında da kullanılır. Kavram Yunanca rhētorikos "hitabet" kavramından türemiştir.
görsel


Sosyolog. 1953, Ankara doğumlu. Karslı bir ailedendir. Babası eski CHP Kars Milletvekili Turgut Göle, dedesi Kars'ın ileri gelenlerinden Celal Göle'dir. Prof. Dr. Asaf Savaş Akat’ın eşidir. Ankara Koleji ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) mezunu. Doktora tezini Paris’te ünlü Profesör Alain Touraine’in yanında “Mühendisler ve İdeoloji” adlı çalışmasıyla tamamladı. Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü profesör öğretim üyesi olarak çalışmalarını sürdürdü.

Göle, Türkiye'nin son dönemlerde yaşadığı gelişmeler üzerine yaptığı değerlendirmelerle kavram dünyamıza yeni nitelemeler kazandıran bir isimdir. Yükselen Değerler kavramı bunlardan biridir. Liberal sosyal biliminin çok kültürlü dünyada Batı-Dışı Modernlik kavramı ile en çok ilgilenen ve Türk akademik camiasında en çok yayın yapan akademisyenlerinden bir oldu. Fransa’da da çalışmalar yapan Prof. Dr. Nilüfer Göle, son olarak Avrupa'da en heyecan verici konu olarak nitelediği Avrupa ve İslam konulu bir araştırma yaptı.

ESERLERİ:

Mühendisler ve İdeoloji (1986), Modern Mahrem-Medeniyet ve Örtünme (1998), İslamlık ve Modernlik Üzerine-Melez Desenler (2000), İslâmın Yeni Kamusal Yüzleri-Bir Atölye Çalışması (ed. 2000), Nilüfer Göle ile Toplumun Merkezine Yolculuk (söyleşiler, yay. haz. Zafer Özcan, 2002), İç İçe Girişler: İslam ve Avrupa (2009).

KAYNAKÇA: İhsan Işık / Yazarlar Sözlüğü (1990, 1998) - Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) – Encyclopedia of Turkish Authors (2005) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) - Ünlü Fikir ve Kültür Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 3, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013), Aktüel dergisi (29.7.1994), Vitrindekiler (Cumhuriyet Kitap, 8.10. 1998). Kemal İnal / Dine Postmodern Yaklaşımın Çelişkileri (Virgül, sayı: 49, Mart 2002), Dicle Argın / Nilüfer Göle ile Toplumun Merkezine Yolculuk (Virgül, sayı: 63, Haziran 2003).
lisans her zaman 4 yıllık yükseköğretim programlarına verilen ad olup önlisans ise 2 yıllık öğretim programlarına verilen addır. İkisine de ösym sınavlarıyla direkt olarak girmek mümkündür. Ancak bir üst seviye olan yüksek lisans programlarına girmek için bir lisans mezunu olup üstüne ales'e girmek gerekir.
görsel



Eğlence Sözlüğü

Toplumsal baskıların, geçim alanında, yalnızlığa ittiği, sıkıntılara soktuğu bir kimsenin düşünceleri, yakınmaları değildir, sorunlara alçakgönüllüce bakan, görüşlerini kişisel ölçüler içinde vermeyi amaçlayan bir kimsenin özdeyişleridir, dahası yargılarıdır. Düşünen insan, içinde yaşadığı toplumdan sorumludur, topluma karşı birtakım görevler üstlenmiştir. İşte bu özdeyişlerde kendini toplumla yüzyüze getiren anlayışın örnekleri düşüncelerinden anlaşılır, kimi kamu kurumlarından aldığı yasal belgelerle değil. Nice 'yüksek belgeler' biliriz, onları taşıyanları konuştukça yerin dibine sokar, nice koltuklar biliriz üzerinde oturanları konuşmalarıyla alçaltır. Oysa kişiyi oturduğu koltuk değil sergilediği görüşleri, savunduğu düşünceleri yükseltir. Bir toplumda taşıdığı yasal belgelerle yükseleceğini sanarak ortaya atılanların sayısı çoğaldıkça toplumsal alçalmanın ivmesi artar. Konuşma yetkisi olanların susturulduğu bir toplumda, yetkisiz konuşmacıların sayısı arttıkça yozlaşma hızlanır. Düşüncenin en kötüsü alanlara dökülerek çıkar aracı yapılan, en yücesi de çağını aşarak geleceği ışıklandırandır" yüzünden, günümüzü değil geleceğimizi de karanlığa sürüklemektedir.
Şehnâme veya Şahnâme, Firdevsî'nin eski İran efsaneleri üzerine kurulu manzum destanıdır. İran edebiyatının en büyük eserlerinden biri olarak kabul edilir. 977 ila 1010 arasında yazılmıştır. 60.000 beyit civarında hacime sahiptir. Tek şair tarafından yazılan en uzun epik şiirlerdendir.
Çok zor çok aciz çok acılı olsan da yemek yersin. yersin işte onu anlatıyor bu cümle.
görsel


"Kapı önlerinde yapılan toplantılarda işçiler, bu boktan hayatı yaşamanın doğru olmadığını söylüyorlardı: Ürettiğimiz her mal, tüm zenginlik bizim. Artık yeter! Artık bizler de mal gibi satılmaya devam edemeyiz. Her şeyi istiyoruz! Tüm zenginliği, tüm yetkiyi. Ve çalışmak istemiyoruz. Bizim çalışmakla ne alakamız var. Artık iş veya patronlar kötü oldukları için değil, var oldukları için mücadele ediyoruz!"

Nanni Balestrini İtalyan bir deneysel şair ve görsel sanatçıdır. 1968'de İtalyan İşçilerin Gücü (Potero Operaio) grubunun kurucularından biri olan Balestrini, Otonomist Marksist hareketin hem bir öznesi hem gözlemcisi, hem de edebiyatla yaşananları iç içe geçirerek bu tarihin bir aktarıcısıdır.