görsel


Gelme diyecektim, geldin. İyi ettin geldiğine. Nerdeyiz? Bir şehir yanıyor, dikkat et. Tutuşabiliriz, işte ilk ateş gözlerine düştü, sonra dudaklarına, saçlarının arasına kıvılcımlar doldu ışıl ışıl. Yanıyorsun, yanıyorum, yanıyoruz.
Aramakla yetinsek bunlar gelmeyecekti başımıza. Yine de memnunum. İyi ettin geldiğine. Taş olup kalmaktansa, ağaç olup yanmak iyi. Ellerini ver, ellerini. Öpüşmeye susadım. Tırnak uçlarından öpmeye başlayacağım seni. Titreme, yanıyorsun.
(baş için) hiç saç bulunmayan.

(tüylü hayvanlar için) çok tüysüz ya da hiç tüyü bulunmayan.
görsel



Bildiğimiz dünya, düşünülenden hep daha geniştir… Bazen katı bir bilimsel gerçeklik içinde kalır, bazen de kültürel modalar halinde kendine daha geniş bir halka bulan astroloji, totem, sihir ve büyü gibi dile dolaşan, bilinçaltında gezinen eğilimlerle farklı düzeylerde yeniden yorumlanır. Ünlü dinler tarihçisi Mircea Eliade’nin eserlerinde birbirinden farklı kültürlerde kendine yer edinen sembol ve imgeler, inanç ve mitler esasen arkaik bir kökeni işaret eder: İnsanın kutsal ile kurduğu bağdır bu. Eliade popülerliğin tuzağına düşmeden bu sahadaki ustalığını gösterir. Okültizm, ezoterizm, büyücülük, Avrupa büyücülüğünün tarihyazımı, ölümün kökenine dair mitler, sanatçıların eserlerinde kültürel yaratımın gizli kodları, anlamları ve değişmeyen arketipler ve bu suretle kültürel modalara getirilen eleştiriler Eliade’nin bu kitapta incelediği bazı başlıklardır.
görsel

Kimi yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için, benim anladığım anlamdaki faydacılık ile radikal deneycilik arasında hiçbir mantıksal bağın bulunmadığını en başından itibaren ortaya koymak zorundayım. Radikal deneycilik kendi ayakları üzerine dikilmektedir. Oysa bir insan faydacılığa karşı çıksa bile aslında özünde bir faydacı olabilir.
görsel
Gülşan
Doğum Tarihi: 05/03/1981 (39 yaşında)
Burç: Balık
Meslek: Kick Boks Sporcusu Oyuncu
Doğum yeri: Sivas


Yıldız Gülşan Kimdir? Nereli? Kısaca Biyografisi
Yıldız Gülşan hakkında merak edilen tüm soruların cevapları. Kaç yaşında? nerede doğdu? aslen nereli? Oyunculuk kariyeri, Kısaca Hayatı ve biyografi bilgileri.

5 Mart 1981 yılında Sivas’ta dünyaya gelen oyuncu, Milli sporcu ve profesyonel kickbox şampiyonudur. Çok iyi at binicisi, Silah ve Kılıç kullanımı konusunda da oyunculuğu kadar başarılıdır. Ünlü oyuncu dans etmeyi, şarkı söylemeyi ve yüzmeyi çok sevdiğini belirtmektedir. Doğu ve İç Anadolu şiveleri çok iyi olan Gülşan, Trakya şivesinde de iyi olduğunu göstermiştir.

Yıldız Gülşan, 2017 senesinde, usta yönetmen Muharrem Özabat’ın yönettiği, başrollerini ise Metin Yıldız, Şener Kökkaya, Ferda Amin ve Gönül Dilan’ın üstlendiği Aşka Geldik isimli sinema filminde rol almıştır.
görsel


Yavru vatan Kıbrıs'a ait bu köfte aslında içeriğinde az kıyma bol miktarda patates barındırır.
kitreyle yoğunlaştırılmış su üstünde, özel hazırlanmış boyalarla oluşturulan desenlerin kâğıt üzerine geçirilmesi yoluyla yapılan bir süsleme sanatıdır. Fırça ve boyaları özeldir.
görsel


Ülkemiz, Cumhuriyet tarihinin en derin yönetim ve ekonomik krizlerinden birini yaşamaktadır. Toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunlar her geçen gün artmaktadır. Bu krizin en temel sebebi “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” ile keyfi ve kural tanımaz yönetim anlayışıdır.

Mevcut sistem Devlet için bir beka sorununa dönüşmüştür.

Milletimizi en geniş yelpazede temsil eden altı siyasi parti olarak bizler, birlik içinde bu kri­zi aşmak, derin sorunlarımızı demokratik hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçerek, çoğulculuk ve katılımcılık temelinde çözmek hedefiyle bir araya geldik.

Temel hedefimiz, Türkiye’yi herkesin insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdüğü ve sosyal refah standartlarına ulaştığı, kadınların, çocukların, gençlerin ve tüm vatandaşların geleceğe umutla baktığı, toplumsal barış ve huzurun tesis edildiği mutlu bir ülke haline getirmektir.
görsel

Bizi duymazlar... Duymazlar, sadece çığlık, sadece gürültüler. Erkekler ondan uzaklaşır, kadınlar ona bakmaz, çocuklar durup onu izlerdi... Becerebildiğinde karnını doyurur, beceremezse aç kalırdı... Kaçardı. İlk darbede kaçmaya başlar ve darbeler durana dek kaçmaya çalışırdı. Fırtınalardan böyle kaçtı, düşen taşlardan, insanlardan, köpekler, trafik ve açlıktan... Bir hayvan gibi öldürürdü, nefret ve zevk olmaksızın. Babası ona bir kadınla yalnız kalan bir erkeğin nasıl çılgına döndüğünü, vücudunda zehirli terin nasıl oluştuğunu, erkeğin bunu nasıl kadının üzerine sürdüğünü ve bunun kadının teninde nasıl bir dehşete neden olduğunu anlatmıştı. Ayrıca öğrenmişti ki yeterince uzun bir süre hareketsiz oturursan bedenin acımaya başlar, ama sonra acı diner. O zaman hiç kımıldamamalısın, azıcık bile, çünkü kımıldamak her şeyden daha fazla acı verecektir....
Orta ve Doğu Anadolu'nun batı kesimlerinde yaygın olarak yetiştirilen, vücudu beyaz, ağız, burun, göz etrafı, kulak ve ayaklarında siyah lekeler bulunabilen, kaba karışık yapağılı, yerli bir tür koyun.
Simay Özyiğit
Gerçek adı: Simay Özyiğit
Doğum Tarihi: 07/02/1986 (33 yaşında)
Eğitim Durumu: Lisans
Medeni Hali: Evli (Serkan Özyiğit ile)
Boy: 1.61
Kilo: 50
Burç: Kova
Meslek: Blogger Influencer Stilist
Mezuniyet: 9 Eylül Üniversitesi
Doğum yeri: İzmir Simay Özyiğit Kimdir? Nereli? Kısaca Biyografisi
Simay Özyiğit hakkında merak edilen tüm soruların cevapları. Kaç yaşında? evli mi? eğitimi, kısaca kariyeri, hayatı ve biyografi bilgileri.

1986 yılının Şubat ayında İzmir’de dünyaya gelmiştir. Yaşantısını ailesi ile birlikte İzmir, Karşıyaka’da sürdürmektedir. Tam bir İzmir aşığı olduğunu dile getiren Simay Özyiğit üniversite seçimini dahi İzmir dışında tercihte bulunmamış, 9 Eylül İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden mezun olmuştur. Mezuniyetin ardından yine İzmir’de iş hayatına atılmış ilk olarak televizyon sektöründe SKY Tv’de çocuk programları sunmuştur.

Çalışma Ekonomisi yani İnsan Kaynakları Bölümü’nden mezun olmasına rağmen bu alanı kendisine yakın hissetmemiştir. Diksiyon eğitimi alan güzel isim zaten okul yıllarında da ses tonunun çevresindeki kişiler tarafından çok beğenildiğini dile getirmiştir.

Simay Özyiğit iş hayatı
İş hayatının henüz başlangıcında ilk cv’yi Adecco’ya verecekken, Adecco’nun yan tarafında bulunan Sky Tv’ye giderek ve cv’sini oraya bırakarak şansını değerlendirmiş, ardından aranmış ve mülakatları geçerek işe kabul edilmiştir.

Sosyal medya kariyeri;

Henüz İnstagram yokken bile hayatında bilgisayar ve internet dünyasının sıkı bir kullanısı olan Simay Özyiğit, Facebook’tan sonra instagram daha yeni iken ilk girenlerden ve instagramı çok sevenlerdendir. Görsellik hayatının her evresinde yer almış, içtiği kahve fincanından, giyimine, hatta 3310’lu telefon kılıflarının kıyafetle renginin uyumuna kadar görselliğe her zaman büyük bir önem vermiştir.





Türkiye’nin İlk Dijital Dergisi Evos Angels’ta vermiş olduğu röportaj’da sorulan sorulara verdiği cevaplar.
Blogger’lık kavramı sana göre neyi ifade ediyor?

Blogger’lık ; moda, yaşam stili annelik ve spor gibi kendi seçtiği herhangi bir alanda lider olan ve takipçilerine bir şeyler katmayı hedefleyen kişinin tam zamanlı işidir. Bu kişiler takipçileri tarafından kanaat önderleri olarak da kabul edilirler. Firmalar ve markalar ile yasal çerçevede işbirlikleri yaparak markaların reklam yapmasına veya belli bir ürünü deneyimlemeye aracı olabilirler. Günümüzde kurumsal bir çok marka ve firma daha gerçek hedef kitlelere hitap edebilmek icin blogger’ları tercih ederek kendileriyle çalışırlar. Blogger; yaratıcı, lider, trendleri takip eden ve trend yaratabilen bir kişi olmak zorundadır. Blogger’ın belli bir çalışma saati yoktur. Blogger; sürekli yeni bir şeyler üretmek zorundadır. Tatildeyken bile çalışır, o yüzden bir blogger tanıyorsanız gidip alnına kocaman bir öpücük kondurun çünkü o kişi ağır işçidir.

Paylaşımlarını yaparken en çok neye dikkat ediyorsun?

Paylaşımlarımı yaparken,yani bazen bir fotoğraf paylaşmak için bile 100 kare çekiyorum. İşin arkasında ciddi bir emek var.Ben genelde profosyonel fotoğrafçı arkadaşlarımla çalışıyorum. Bazen saatlerce çekimlerim sürüyor. Shift saati gibi tüm günümü veriyorum diyebilirim. Amacım en iyisini fotoğrafı çekip en güzel. Bu görseli içeriklerle tamamlayıp takipçilerimle paylaşmak.

Birçok firma ile çalışma içerisindesin. Bunları nasıl belirliyorsun? Her firma ile çalışma politikan nedir?

Şuan zaten belli bir level da olduğum için artık firmalar kendileri ulaşıyor.Kimi ajans kanalı ile kimi mail ile. Çalıştığım firmaların bana ve takipçi kitleme uygun olması çok önemli. Her marka ile çalışmıyorum. Kendimi iyi hissettiğim ve gerçekten kullanıp sevdiğim bana iyi gelen ürünleri takipçilerimle paylaşıyorum. Bizler yeni çıkan ürünleri takipçilerimize duyuran aracı kişileriz. Ben cilt bakım uzmanı değilim mesela bana iyi gelen takipçime gelmeyebilir her zaman uzmanlarına danışıp ürün kullandırmaya doğru yönlendiriyorum. Takipçilerim bu durumu çok iyi biliyorlar bu şekilde aramızdaki liyakat olayını da artırtmış oluyoruz ve giderek büyüyen bir aile oluyoruz.

Çok güzel bir ailen var. Eşin ile tanışma hikayen nasıl oldu?

Serkan’la 8 yıl önce ben Sports International’da Satış Müdür Yardımcısı iken ona tesis üyeliği satarken tanıştık. İlk bakışta aşka o güne kadar inanmazdım. İlk kez biri içi ne yakışıklıymış diye içimden geçirdim. Meğer o kişi benim kaderimmiş. İlk anda birbirimizden çok etkilendik. Üyelik yerine bana evlilik cüzdanını imzalattın der hep:) Tanıştığımız ilk gün itibari ile arkadaşlarımızında bulunduğu ortamda akşam dışarı çıktık. Bir baktım o gün sevgili olmuşuz:) Aradan 1 yıl geçtikten sonra da evlendik. 7 yıldız evliyiz ve 3.5 yaşında şeker oğlumuz Kuzey’le artık tam bir aileyiz:)





En büyük destekçiniz kim?
En büyük destekçim sosyal medyayı sevmeyen hiç kullanmayan kendi fotoğraf karelerine bile girmeyen canım eşim desem. Kendisi sevmiyor ama benim çok sevdiğimi, çok mutlu olduğumu bildiği için bana sonsuz destek oluyor.

İzmir’de yaşam zor olmuyor mu? Genellikle İstanbul’da sizin sektör daha yoğun. Nasıl yetişebiliyorsun?

İzmir doğduğum büyüdüğüm ve yaşamımı sürdürmek isteyip yaşlılığımda da kendimi burada hayal ettiğim cennet yer! Üniversite hayatımdan sonra bile az kazancağımı bile bile iş sektörü kısıtlı olan canım İzmir’imi yine tercih ettim ben. Hele ki sosyal medyada tüm kurumsal firmalar İstanbul’da diyebilirim. İzmir geriden takip ediyor bu akımı. Eventlere ve projelere olabildiğince katılmaya çalışıyorum ama yine de İzmir’de yaşamaktan yanayım:) Nasılsa bir uçağa bakıyor İstanbul’a gelişlerim:)

Bir gününüz nasıl geçiyor?

Çocukluğumda da çalışmadan duramayan bir kolumda üç karpuz taşıyan yerinde duramayan hep üreten bir bireydim. Hala öyleyim. Yıllarca kurumsal firmalarda yöneticilik yaptım ama artık kendimi en iyi ifade ettiğim ve sevdiğim işi yapıyorum. İnsan tanımak benim için çok önemli .Her tanıştığım birey bir kitap gibi geliyor. Çoğundan bir çok şey öğreniyorum. Yaşama bakışım öğrendiklerimle şekil alıyor. 3,5 yaşında oğlumla güne merhaba deyip onu okula gönderdikten sonra mutlaka sporumu yapıp, firma görüşmelerime gidiyorum. Çekimim var ise tüm günüm kuaför ve çekim arasında geçiyor. Oğlumu kendim alıyorum okulundan her şeyi Kuzey’in planına göre ayarlıyorum işlerimi bile Kuzey’e göre kanalize ediyorum. Günümü, Kuzey’i aldıktan sonra telefonumla çok sık zaman geçirmemeye, oğlumla beraber aktivite yaparak oğlumla beraber çocukluğuma dönüp ruhumu doyurarak tamamlıyorum.

Bloggerlar arası kıskançlıklar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ben olabildiğince bu olayların dışında kalıp, kulağımı bana yapılan kötü bir söze karşı bile kapatıp,sadece işimi yapmaya çalışıyorum ve bildiğim yolda hedefime doğru sağlam adımlarla ilerliyorum. Çünkü Kaosu hiç sevmeyen; hümanist ve pozitif bir yapım var. Kıskançlık hiçbir zaman kimyamda olmadı, kötü yönlerimi de törpüleyip hayatı daha kolay hale minimalist bir hale getirmeye çalışıyorum. Eğer bir kişi kendi yolunda yürürse, kim o yola taş koyarsa koysun kendini bilen insanın o taşların üzerine basa basa istediği yere dimdik yürüyüp ulaşacağını biliyorum.

Simay Özyiğit ‘in hayattaki en büyük isteği nedir?

Hayattaki en büyük isteklerim hep maneviyattan geçiyor. Ailem iş hayatımın hep üstünde oldu. Bir çok şeyi ailemle karşı karşıya koyduğumda yine ailemi tercih ettim.Çünkü ben gücümü ve başarımı onlardan onlara duyduğum sevgiden alıyorum. En büyük isteğim Kuzey’e mutlu bir gelecek sağlamak, ayakları yere sağlam basan, kimseyi küçümsemeden kendine ve topluma faydalı bir birey olan çocuk yetiştirmek istiyorum. Bunları yaparken de bir nefes kadar yanında olmak istiyorum.

Özellikle tercih ettiğin giyim markaların hangileri?

Her tarza rahatlıkla girebiliyorum ama en çok spor tarzı kendime yakıştırıyorum. En çok tercih ettiğim markalar, Moncler, Juicy Couture, Ralph Lauren ve Zara.

Ne tarz kokular seni yansıtıyor. Severek kullandığın parfümler hangileri?

Hep aynı kokuyu kullanamıyorum niyeyse, ama şu aralar bestim diyebileceğim Maison Francis Kurkdjian. Kokusu ve kalıcılığı inanılmaz.

Hayatta asla affetmem diyeceğin şeyler nelerdir?

Yalan! Sonu gelmeyen ve bir kere yaşadığınızda yine yaşayacağınızın garantisi olan en sevmediğim en tahammül edemediğim şey
görsel

Yapıtında, yaşamın büyük karşıtlıklarını birbirine yaklaştırma özlemiyle sanat yerine düşünceye başvuran Hermann Hesse, dünyanın ve evrenin kutuplaşmayı aşarak ulaşacağı birliği kendisi için en kutsal hakikat sayar.

Öldürmeyeceksin’de bir araya gelen denemeler; Hermann Hesse’nin yirmili yaşlarından olgunluk dönemine uzanan yazı serüveninde edebiyat, dil, yazma eylemi, okuma eylemi ve okurluk, teoloji, inanç, hayaller, eylemlilik, ilerleme, savaş ve barış, sanatçı ve psikanaliz, yaşlılık, bilgelik kavramları ve temaları odağında düşüncelerinin bir panoraması niteliğinde.

Hesse’den seçme denemeler, ses ve imge bombardımanı altında yaşadığımız çağda düşünceleri sadeleştirmek için iyi bir adım.
görsel

Yaşımızın Kültürel Tarihi

Kaç yaşındasınız? Bu sorunun cevabını vermek aslında sandığımız kadar kolay değil. Çünkü belli bir kültürün ve tarihin içinde, hem biyolojik, hem psikolojik, hem de toplumsal olarak "yaş alıyoruz". Geç modernlik, biz 21. yüzyıl insanlarına, pek çok açıdan tarihin hiçbir döneminde olmadığımız kadar yaşlı olduğumuzu söylüyor. Yaşlıyız, ama Robert Pogue Harrison'a göre bir taraftan da dış görünümümüzle, zihniyetimizle, davranışlarımızla şaşırtıcı bir şekilde gençleşiyoruz. Artık yeni bir çağın içindeyiz: Gençleşme çağı.

Harrison, Gençleşme'de, tarih boyunca gençlik ruhunun izini sürüyor. Sokrates'ten Heidegger'e, Vico'dan Darwin'e, Sophokles'ten Rilke'ye kadar Batı kültürünün bin yıllık tarihinde "gençlik" fikrinin uğrak noktalarını ve geçirdiği dönüşümü incelerken iki temel kavramın altını ısrarla çiziyor: Deha ve Bilgelik. "Deha geleceğin sakladığı yenilikleri özgür bırakır," diyor Harrison, "bilgelikse geçmişin miraslarını kuşaktan kuşağa yenileyerek aktarır."
görsel

Üzerinden neredeyse bir yüzyıl geçmesine karşın, I. Dünya Savaşı’nın nedenleri, niteliği ve mirası bugün hâlâ hararetli tartışmalara konu oluyor. Tarihteki bu ilk topyekûn savaşa dair kültürel referanslar bugüne dek gücünden hiçbir şey yitirmedi. 1914 yılında fitili ateşlenen büyük ideolojik ve ulusal çatışmalar, savaşan devletlerde muazzam bir değişimi harekete geçirmişti. Etkileri 20. yüzyıla yayılan ve damgasını vuran bir değişimdi bu.

Almanya’nın kıtanın hâkimiyetini ele geçirmesinin önüne geçmek için savaştan başka yol yok muydu? İtilaf Devletleri’nin pek yardım etmemesi sonucunda Rusya’nın 1917’de yenilmesi ve bu yenilginin Bolşevik Devrimi’nin önünü açması mı daha kötüydü? Yoksa olasıbir Alman zaferi mi? Askerler teknolojik savaşın yeni gerçekliği karşısında nasıl tepki vermişti? Savaş sürüncemede kalırken, Almanya’daki sosyalistler nasıl bir saikle pasifizme yöneldiler? Savaşın sömürgecilik, 1920’lerin diplomasisi, savaşla ilgili ulusal mitosların yükselişe geçmesi üzerindeki etkileri nelerdi?

Bu kitaba katkıda bulunan yazarlar askeri tarih, uluslararası tarih ve kültür tarihini bir araya getiren çok geniş bir literatürden yararlanarak, 20. yüzyılın bütününü kavrayışımız açısından genel bir çerçeve sağlayan bir I. Dünya Savaşı analizi sunuyorlar.
çocuklarının önüne çıkan her engeli kaldıran ve çocukların karşılaştığı her sorunu çözmeye çalışan anne babalar için kullanılıyor. Kar küreyici ebeveyn tanımı, helikopter ebeveynliğin bir üst seviyesi olarak da değerlendiriliyor.
Babuna adını, 1999 yılında kan kanseri olduğu ve tedavi için ilik nakli gerektiğini duyuran gazete ilanı ve başlattığı ilik kampanyası ile duyurdu. Kampanyada 160 bin kişiden ilik ve kan örneği alınmasının ardından örneklerin 120.000'inin kaybolması suçlamasıyla yargılandı.
21. yüzyılın mucizesi olarak sunulan daha sonra kanseri önleyici etkisinin kesin olmadığı açıklanan içecek türü. uzmanlar yalnızca antioksidan etkisinin siyah çaya göre biraz fazla olduğu görüşündeler. "yeşil çay içenlerin, içmeyenlere göre" şeklindeki araştırmalar ise tam olarak güvenli değil. çünkü yeşil çay içenler, beslenmelerine ve sağlıklarına daha çok dikkat eden insanlar.
son olarak yeşil çayın benim tespit ettiğim faydaları şöyle:
-siyah çaya göre daha canlandırıcı etkisi var.
-idrar söktürücü özelliği var ki bu çok önemli.
-ayrıca ferahlatıcı ve sakinleştirici etkisi de yadsınamaz.
nane ile demlenmesi veya sallama çay alırken nanelisinin tercih edilmesi daha müspet sonuçlar verebilir kanımca.