1926 yılında ABD’de Kolombiya Üniversitesi'nde ve Avrupa’daki üniversitelerde dersler ve konferanslar verdi.

1934 yılında New York’taki Long İsland Tıp Fakültesine profesör olarak atandı.

Alfred Adler, 1897 yılında Raissa Timofejewna ile evlenmiş ve dört çocukları olmuştur.

Alfred Adler, 28 Mayıs 1937 yılında bir konferans için bulunduğu İskoçya’nın Aberdeen şehrinde İngiltere’de yolda giderken kalp krizi neticesinde 67 yaşında hayatını kaybetti.

Adler’in ve Sigmund Freud’un teorik görüşleri birbirinden kesin çizgilerle ayrılır. Freud davranışı geçmiş yaşantıların etkilediğini vurgularken Adler’in yönelimi geleceğe doğrudur. Kişiliğin ayrı parçalara bölünmesi Sigmund Freud’un teorisinin temel bir özelliğidir. Adler’in yaklaşımı ise kişiliğin birliği üzerinde önemle durur.

Sigmund Freud’tan ayrıldığı diğer bir nokta ise, Adler’in kendi bireysel psikoloji sistemini sosyal bir çizgi üzerinde geliştirmiş olmasıdır. Adler insan davranışının biyolojik güçler tarafından değil, sosyal güçler tarafından belirlendiğine inanmıştır. Kişiliği sadece kişinin sosyal ilişkilerini ve başkalarına karşı tutumlarını inceleyerek anlayabileceğimizi belirtmiştir. Adler kişisel ve sosyal amaçları gerçekleştirmek amacıyla başkalarıyla işbirliği yapmaya, bebeklikten itibaren öğrenme yoluyla gelişmeye yönelik, doğuştan gelen bir potansiyel olarak tanımlanabilecek sosyal ilginin çocuklukta geliştiğini iddia etmiştir.

Bir çocuğun yüz yüze geldiği ilk sosyal durum, doğumu izleyen ilk günden itibaren annesiyle olan ilişkisidir Annesinin eğitimsel becerileri sayesinde çocuğun bir başka insana olan ilgisi ilk defa uyanır. Eğer anne bu ilgiyi işbirliği doğrultusunda nasıl eğiteceğini anlamışsa, çocuğun doğuştan gelen ve sonradan edindiği tüm yetenekleri sosyal anlayış yönünde birleşecektir.