sevmek, birinin varlığına heyecan duymak.
alışmak ise, yokluğuna tahammül edememek.
biri seni yaşatır, diğeri süründürür.
ama insan genelde hangisini yaşadığını anlamıyor çünkü farkı ancak kaybedince anlıyorsun.
“onsuz yapamıyorum” diyorsun ama belki de sadece rutinsiz kalmaktan korkuyorsun.
belki sabah “günaydın” yazmak değil, artık yazacak kimsen olmaması zor geliyor.
yani çoğu ilişki, iki insanın birbirine değil, alışkanlıklarına tutunmasıyla devam ediyor.
ve işin komiği, ayrılınca bile biri yazmayınca sinir oluyorsun — “bir zahmet sorsun ya” diye.
yani aslında bitmemişsin, sadece ilgisiz kalmışsın.
duygu değil bu, ego.
ama ego, modern çağın aşk dili zaten.
alışmak ise, yokluğuna tahammül edememek.
biri seni yaşatır, diğeri süründürür.
ama insan genelde hangisini yaşadığını anlamıyor çünkü farkı ancak kaybedince anlıyorsun.
“onsuz yapamıyorum” diyorsun ama belki de sadece rutinsiz kalmaktan korkuyorsun.
belki sabah “günaydın” yazmak değil, artık yazacak kimsen olmaması zor geliyor.
yani çoğu ilişki, iki insanın birbirine değil, alışkanlıklarına tutunmasıyla devam ediyor.
ve işin komiği, ayrılınca bile biri yazmayınca sinir oluyorsun — “bir zahmet sorsun ya” diye.
yani aslında bitmemişsin, sadece ilgisiz kalmışsın.
duygu değil bu, ego.
ama ego, modern çağın aşk dili zaten.