görsel


Günümüzde beşeri bilimler, başta insan ve onun fosil ataları ile büyük maymunlar olmak üzere, evrim konusunda gerçekleştirilen çalışmaların ortaya koyduğu ilerlemeleri yadsıyamaz. Sarsıcı buluşlar; araştırmacıları, sanıldığı üzere yerleşmiş kabul edilen her şey üzerinde yeniden düşünmeye zorlamaktadır. Bir kez daha bilim, kavramları alt üst ediyor, düşüncenin sınırlarını yeniden belirliyor. İlgi çekici ve kaygı uyandırıcı mı? Gözlerimizin önünde yeniden biçimlenen dünya, artık dini ve ateist felsefelerin açıklamakta yetersiz kaldığı kökenler konusunu daha iyi anlamamızı zorunlu kılıyor.

Pascal Picq, paleoantropoloji, tarih öncesi ve etoloji alanlarındaki araştırmalara dayanarak tarihin önemli olaylarıyla - örneğin Valladolid tartışması XVII yüzyıldaki Giulio Vanini davası yada 1925’teki maymun davası tarihin ve insanın ilerlemesini sağlayan dönüm noktalarını ortaya koymaktadır. Halkların çeşitliliğini tanıyana ya da beyaz, siyah, sarı, erkek, kadın yöneten ve yönetilen hiyerarşisini aşana değin hangi yollardan geçmiş olduğumuzu böylece anlıyoruz.

Bitmeyen merakını titiz bir bilimsellikle birleştiren Pascal Picq rahatsız edici sorular sorarak, İnsan’ın doğayla yeniden barışması gerektiğini dile getirip, geleceğimizi belirleyecek olan yeni bir hümanizmanın temellerini atıyor. Kökenlerimizin arayışına ilişkin sarsıcı ve merak uyandırıcı bir kitap.