görsel

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bildiğimiz haliyle Avrupa ve Amerika'yı şekillendiren sosyal demokrasi, refah devletleri ve sosyal güvenlik sistemleri bugün yepyeni rakipler ve düşmanlarla karşı karşıya. Geçen yüzyılın en büyük Avrupa tarihi uzmanlarından, Cambridge ve Oxford üniversitelerinde dersler vermiş olan Tony Judt, ölmeden önce yazdığı son kitabı Kötülük Kol Gezerken'de bu tehlikeye işaret ediyor ve geleceği kurmanın yolunun geçmişe bakmakta, dayanışma, diğerkâmlık ve paylaşım üzerine kurulu bir toplum idealine geri dönmekte olduğunu söylüyor. 1950'lerden itibaren dünyaya yön veren sosyal politikaların savunulması gerektiğini, eski refah sistemlerinin çöküşüne karşı çıkmak için bu tarihi anlamanın şart olduğunu gösteren Judt, bir yandan da kapsamlı bir sosyal demokrasi eleştirisi sunuyor, Yeni Sol hareketleri de bu eleştirisinin odağına yerleştiriyor. Sağ ideolojilerin ekonomik ve siyasi programlarını benimsemekle suçladığı Batı soluna çıkış yolunu göstermeyi de ihmal etmiyor: Yönetici sınıfların çıkarlarını savunmak yerine bir kez daha sayıları gittikçe artan yoksulları refaha kavuşturacak iktisadi ve toplumsal programların oluşturulmasına katkıda bulunmak...

"Bu kitabı Atlas Okyanusu'nun iki yanındaki genç insanlar için yazdım" diyor Judt. Günümüzdeki Occupy hareketleri ve finansal krizle daha da anlamlı ve önemli bir boyut kazanan Kötülük Kol Gezerken, gençlere uğrunda mücadele verilecek paylaşımcı değerleri hatırlatıyor. İngiltere'nin önde gelen sosyalist tarihçilerinden birinden, dünyanın geleceğini şekillendirecek gençlere sol ve sorumluluk üzerine heyecan verici ve dokunaklı bir manifesto.