görsel

Hayat sadece sevinçlerden oluşmaz. Çoğu zaman hoşlanmasak ve kaçınsak da, yaşantımızda düşmanlıklara da yer vardır. Âdeta insan olmanın zıt kutuplarından kaynaklanan bir zorunluluktur bu. Zira herkesin neşeye ve acıya, sevince ve kızgınlığa, memnuniyete ve hoşnutsuzluğa kabiliyeti olduğu gibi iyiye ve kötüye de kabiliyeti vardır. O halde kendimize şu soruyu sormamız gerekir: Düşmanlık ne işe yarar ve onu hayatımızda tutmamızın altında ne yatar? Sigara içenlerle içmeyenler, köpek sevenlerle kedi sevenler, et yiyenlerle vejetaryenler, arabalılarla yayalar, inananlarla inançsızlar... Envai çeşit ve taban tabana zıt hayat tarzlarına ve bakış açılarına çevremizde her zaman rastlamak mümkün. Peki bu tür ihtilaflı durumlar neden sürekli yaşanıyor? Rekabet düşmanlığa yol açan başlıca neden midir? İnsanların “kötü” kavramını başkalarında görme ihtiyacı neden bu kadar büyük? Düşmanlığın her seferinde yeniden ortaya çıkışındaki kesinlik nasıl açıklanmalı? İnsanların bütün dirençlere rağmen düşmanlıklarını sürdürmelerindeki inadın sebebi nedir? Düşmanlık hayatlarımıza belli bir yönelim ve istikrar mı sağlar? Düşmanını sevmek ne demektir ve bu mümkün müdür? Kitapları dünya çapında ilgiyle okunan Alman felsefeci Wilhelm Schmid, Düşmanlığın Faydaları’nda düşmanlık kavramını hayatımızdan silmeye çalışmak yerine onu benimsemeyi ve ondan elde edebileceğimiz faydalara odaklanmayı öneriyor.