görsel


14 Temmuz 1960 tarihinde Leningrad'da Kıbrıslı Türk ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Sedat Baker psikiyatr, annesi Pembe Marmara ise bir şairdi.
Ulus Baker'ı anlatmaya ne kelimeler ne de cümleler yeter. Sosyolog, çevirmen, felsefeci, yazar ve akademisyen Ulus Baker, çoğu insanın dünyasında bir idol oldu.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji bölümünden mezun olduktan sonra Gilles Deleuze ve Baruch Spinoza çevirileri yaptı ve makaleler yazdı. ODTÜ, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Özgür Üniversite'de sinema tarihi ve sosyoloji dersleri verdi. Bu dersleri verirken her bir öğrencisi derse istekle gidiyordu. Bunun sebebi Baker'ın derslerde hem hayattan hem de tüm dünyayı ilgilendirecek bilgilendirici ve öğretici konuları konuşmasıydı. Ulus Baker bir düşünürdü aynı zamanda alçak gönüllü ve sorgulayıcı tavrı onu gönüllerde taht olmasını sağlayan birçok unsurdan birkaçı sadece.
Fransızca, rusça ve ingilizceyi iyi derecede bilen Baker, yabancı öğrencilerine sorular sormalarını isterdi ve bu sorular tüm öğrencilerini düşündürürken aynı zamanda farklı dilleri öğrenmelerini de sağlardı.
Ulus Baker bir spinozist, Spinoza'yı en iyi şekilde anlayan bir kaç insandan biriydi Baker: "Felsefi tutumu Spinoza’da buluyoruz; canlı bireyin özünün den bu sonuca varabiliriz; : değil varoluşunun sonlanışı olarak ölüm onun için bir hiçtir ve onun bilincine hiç bir kavram sunamaz. Başka bir deyişle bir hiçlik olan ölümü düşünmek bir hiçten ibarettir."
Ulus Baker çocukken kıbrısta savaş vardı. Annesini kanserden kaybetmişti babası ise bir otelde öldürülmüştü. Böyle bir hayattan sonra sürekli alkol ve sigara içmesi pek olağanüstü karşılanmamalı. Sakin ve alçak gönüllü tavrının altında yaşanmışlıklar vardı belki de. Ulus Baker Türkiye'de asla unutulmaması gereken bir kişi.
Ulus Sedat Baker, böbrek ve kalp yetmezliğinden dolayı 12 Temmuz 2007 yılında İstanbul'da hayatını kaybetti. Eserlerinin büyük bir kısmı vefatından sonra yayınlanan Ulus Baker'ı sevgi ve saygıyla anıyoruz.