görsel 
1976 yılında İsrail'in kuzeyindeki Kiryat Ata'da hayata gözlerini açan dünyaca ünlü İsrailli yazar ve tarihçi Yuval Noah Harari, yazdığı tarih kitapları sayesinde tüm dünya tarafından tanınır hâle geldi. Eserleri birçok ülkede en çok satanlar listesine girdi.
Ailesinin bir kısmı Doğu Avrupa, diğer kısmı ise Lübnan kökenli olan Yuval Noah Harari, üniversite eğitiminin ardından İngiltere’nin yolunu tuttu. Doktorasını Oxford'da yapan Harari, ülkesine dönerek; Kudüs Hebrew Üniversitesi Tarih Bölümü'nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı.
Türkiye'de de bir hayli sevilen ve çok okunan yazarlar arasında yer alan Harari’nin, 2019 yılından itibaren 'Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi', 'Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens' ve '21. Yüzyıl İçin 21 Ders' kitapları Türkçe olarak yayımlandı. Ayrıca bu eserler arasında yazarın en çok bilinen ve okunan eseri 'Sapiens'.
Seküler bir ailede doğup büyüyen ve daha önce verdiği demeçlerde kendisini, küçüklüğünden itibaren gerçekte ne olup bittiğini algılamaya çalışan biri olarak tanımlayan Hariri, toplumda genel kabul görülen veya doğru olduğuna inanılan hiçbir şeye inanmak zorunda olmadığını savunuyor…
1976 yılında İsrail'in kuzeyindeki Kiryat Ata'da hayata gözlerini açan dünyaca ünlü İsrailli yazar ve tarihçi Yuval Noah Harari, yazdığı tarih kitapları sayesinde tüm dünya tarafından tanınır hâle geldi. Eserleri birçok ülkede en çok satanlar listesine girdi.
Ailesinin bir kısmı Doğu Avrupa, diğer kısmı ise Lübnan kökenli olan Yuval Noah Harari, üniversite eğitiminin ardından İngiltere’nin yolunu tuttu. Doktorasını Oxford'da yapan Harari, ülkesine dönerek; Kudüs Hebrew Üniversitesi Tarih Bölümü'nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı.
Türkiye'de de bir hayli sevilen ve çok okunan yazarlar arasında yer alan Harari’nin, 2019 yılından itibaren 'Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi', 'Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens' ve '21. Yüzyıl İçin 21 Ders' kitapları Türkçe olarak yayımlandı. Ayrıca bu eserler arasında yazarın en çok bilinen ve okunan eseri 'Sapiens'.
Seküler bir ailede doğup büyüyen ve daha önce verdiği demeçlerde kendisini, küçüklüğünden itibaren gerçekte ne olup bittiğini algılamaya çalışan biri olarak tanımlayan Hariri, toplumda genel kabul görülen veya doğru olduğuna inanılan hiçbir şeye inanmak zorunda olmadığını savunuyor…