görsel

OZ KRALLIĞI’ nı çocukken gezdim, on dört kitabın hepsini okudum. Karakterlere ve maceraların geçtiği efsunlu ülkelere âşık oldum.
"Gerçek mi anne? Oz gerçek mi?"
Bütün anneler gibi yanıtlardı, bazen o tek cümle bir ömür sürerdi: "Yazarın zihninde gerçekti, şimdi de senin zihninde gerçek."
O zamanlar zihnimdekileri nasıl soracağımı bilemediğimden, sonraki yarım yüzyılı sorularımı netleştirmeye çalışarak geçirdim: Eğer Oz zihnimdeyse, ona zarar verebilirler mi?
Dünya da mı zihnimizde?
Ya kendimizle ilgili gördüklerimiz, sadece düşüncelerimizin bir yansımasıysa?
Düşüncemizi değiştirmeye karar verdiğimizde dışarıya ne yansır?
İçinde kötülük, savaş ve suç barındırmayan yeni bir kültür filizlenirse diye düşündüm bulunduğum yerden ayrılırken, ne olur?
Yıkmak için boşa harcadığımız bunca enerjiyle neler yapılırdı?
En karanlık yanlışları değil de en yüce doğruları seçtiğimiz bir dünyada yaşamak nasıl bir his olurdu, sürekli birbirimizi aşağı çekmek yerine yüceltmeye çalışsaydık?
Böyle bir uygarlık nasıl başlar, nereye gider?
Böylece Meraklılar doğdu, tek bir kişinin bir hareketiyle yön değiştiren lanetli bir uygarlığın hikâyesi.