"sadece kendimizle konuşuruz bazen yükseltiriz sesimizi, başkaları da duyar mı diye" şeklinde vurucu cümlelere sahip bir şair.
"ıstırabınızın çoğu kendi tercihinizdir" cümlesinin sahibi, edebiyat sürgünü yalnız bir insan.kendisini keşfettikten ve okuduktan sonra çok sevdiğimi söyleyebilirim.
Halil Cibran'nın en ünlü eserlerinden biri ERMİŞ tir. 12 yıl yaşadığı şehirden ( Orphalese ) evine dönmek yola çıkan Kahin El Mustafa yolda bir grup halk tarafından durdurulur. Kahin ve halk arasında, hayata, insana, insanlığa dair bir sohbet başlar. Cibran Ermiş adlı 26 şiirden oluşan karma şiir denemelerinde El Mustafa ve halk arasında geçen diyalogları yazar. Cibran'ın bu eserinde El Mustafa adını verdiği kahmanın Hz. Muhammed olduğu söylenir. Bir kısım okurda El Mustafa'nın Hz. İsa'yı işaret ettiğini söyler. Ancak Cibran ''Göğsümün bir yanında İsa, Bir yanında Muhammed oturur. '' derken Sevgisinin kişilere indirgenemeyeceğini , Sevginin tüm insanlığa ait ,evrensel bir duygu olduğunu net bir şekilde vurgulamıştır. Cibran'nın sevgisi tüm insanlığı kucaklar. Eserleri neredeyse tüm dillere çevrilen Cibran yazım dili olarak Arapça ve İngilizce kullanmış. 12 eserin yarısı ingilizce yarısı Arapçadır. Edebiyat dünyasından ve ülkesinden aforoz edilmiş olsa da Cibran'ın eserleri tüm kuşaklar için başucu kitapları olarak kalmaya devam devam edecek..
“Sevgi bir şey istemez, tamamlanmaktan başka… Fakat seviyorsanız ve ihtiyaçların arzuları varsa, bırakın bunlar sizin de arzularınız olsun. Erimek ve akmak, geceye şarkılar sunan bir dere misali, şefkatin fazlasının verdiği acıyı bilip kendi sevgi anlayışınla yaralanmak ve kanamak, yine de istekle ve coşkuyla… Şafak vakti kanatlanmış bir gönülle uyanmak ve bir sevgi gününe daha teşekkürle uzanmak… Sessizce çekilmek öğle vakti, sevginin vecdini duymak, akşamın çöküşüyle de eve huzurla dönmek ve kalbinde sevgiliye bir dua, dudaklarında bir şükür şarkısıyla uyumak.” Cibran ilk aşkını anlattığı ''kırık kanatlar '' adlı eserinden sonra doğunun kadercilik üzerine inşa ettiği baskıcı ve adaletsiz tutumunu gözler önüne serdiği '' Asi ruhlar '' tam bir başkaldırıdır. Ve bu iki eser aforoz edilmesine sebep olur. Lübnan ' dan sürgün edilir. Cezaya çarptırılıp, sürgüne gönderildim ve kilise tarafından aforoz edildim. Geçirdiğim yıllarda hiçbir pişmanlığa kapılmış değilim. Gerçeği arayıp da onu insanlara açıklayan herkes acı çekmeye mahkumdur.” diye ifade eder duygularını Cibran. “Aklı yavaş olana değil de ayağı yavaş olana, kalbi kör olana değil de gözleri kör olana acıman şaşılacak şey doğrusu.”
“Bugünün hüzünleri arasında bize en acı geleni dünün sevinçlerinin anısıdır.”
“Birlikte güldüğün kimseyi unutabilirsin ama, birlikte ağladığın birini asla unutmazsın.”
“Tuzda garip bir kutsal güç olduğu kesin. Çünkü o, hem gözyaşlarımızda var hem de denizde.” Eserleri ve düşünceleri dünya üzerinde geniş yankı uyandıran ve hâlâ insanları etkileyen Halil Cibran arap edebiyatın ilk kadın yazarlarından olan Mey Ziyade ile yazışmaya başlar. 1912 de başlayan bu sohbetler Cibran'ın 1931 öldüğü ana kadar devam eder. Öyle bir aşk oluşur ki araların zaman mekan bedenler önemi yitirir. Olanakları olmasına rağmen hiç yüz yüze görüşmezler. Buluşmazlar. Tensel bir bağa ihtiyaç duymazlar. Mey ve Cibran ın edebiyat, felsefe, entellektüel konuları da içeren mektupları ''Aşk mektupları '' adıyla yayınlanır. Bazı kaynaklarda alkole olan düşkünlüğü sebebiyle siroz ve tüberkülozdan öldüğü yazar. Bazı kaynaklarda Kanserden. Ama gerçekte duygu, düşünce, fikirleriyle sevgiye sevdalı bu şair dünyanın dört bir köşesine sevgi tohumları ekmeye devam ediyor.
Türkçeye çevrilmiş eserleri :
Kırık Kanatlar
Haberci
Gezgin
Deli
Ermiş
Ermişin Bahçesi
İnsanoğlu İsa
Sözler
Dünya Tanrıları
Asi Ruhlar
Kum ve köpük avare
Gönül sırları (derleme)
Aforizmalar
Tanrı elçisi
Lazarus ve Aziz Dostu & Haberci
görsel

Şair, Yazar, Ressam, Filozof ; Hepsinden öte bir sevgi adamı. Tüm insanları sevgiyle kucaklayan dünya vatandaşıdır. 6 ocak 1883 yılında Lübnan'ın Bsharri kentinde doğmuş, Hayatının büyük bölümünü geçirdiği ABD' nin New York kentinde 10 Nisan 1931 de vefat etmiştir. Babasının kaçakçılıkla şuçlanması ve tüm mal varlıklarına el konulması sonucunda 8 yaşında 3 kızkardeşi ve annesiyle birlikte ABD nin Boston kentine göç etmişler,burada çocukluğu ve gençliği çok zor koşullarda, yokluk içinde geçmiştir. Çocukluk yıllarında karakalem çalışmaları öğretmenlerinin ilgisini çekmiş, ve bu yetenekli öğrenciye destek olmuşlardır.Resim bilgisini geliştirmek amacıyla 1908-1910 arasında Paris’te kalır. Bu gezi sırasında Auguste Rodin ve dönemin tanınmış sanatçılarıyla tanışır, sanatsal anlamda olgunlaşması bu gezide oluşmuştur. 1905 te resim çalışmalarına başlar. Dünyanın bir çok ülkesinde resimleri halen sergilenmektedir. ABD de hayatının aşklarını yaşar. Ama nedendir bilinmez bu kadınların hiç biri evlilik teklifini kabul etmemiş olmalarına rağmen sanat çalışmalarında her zaman Halil Cibran'a destek olmuşlardır. Sanat çevreleriyle tanışması bu kadınlar sayesinde olmuştur. Amerika’nın 28. Başkanı olan Wilson “O, Batı’ yı kasıp kavuran ilk Doğulu fırtınadır.” der Cibran için.. 1908’de yayımlanan Asi Ruhlar’da yer alan öykülerde Cibran, toplumdaki ikiyüzlülüğü şiddetle eleştirir, geleneksel toplumlarda kadının sokulmaya çalışıldığı dar kalıba karşı çıkar, devlet yönetiminin ahlaki temellerini sorgular, ana vatanı Lübnan’ daki atalardan yadigar adetleri bütün çıplaklığıyla gözler önüne serer.

“… Evet uyanıp da kanatlarımın hareket ettiğini ve beni aşk atmosferine uçurmak istediğini gördüğümde, henüz anlamını dahi bilmediğim, bedenimi saran bağlılık ve kanun zincirleri karşısında acizlikten titreyerek sarsıldığımda, evet uyanıp da bütün bunları hissettiğimde anladım ki, kadının mutluluğu ne erkeğin onur ve otoritesi, ne de cömertlik ve yumuşaklığıdır. Aksine gerçek mutluluk, ruhları birleştiren, kadının sinesine erkeğin duygularını akıtan, hayat yolunda ikisini tek bir parça, Allah’ın iradesiyle tek bir varlık yapan sevgidir.” (Verde el Hânî, Asi Ruhlar) Halil Cibran’ın “Prophet” isimli kitabı 1923 yılından bu yana ABD’de en çok satanlar listesine İncil’in ardından ikinci kitap olarak girmiş ve Cibran, 20.Yüzyılın dünyasında Shakespeare ve Lao Tzu’yle beraber en çok okunan 3. ozan olmuştur.