güneydoğu'nun parisi. türkiye'nin en büyük 6 .şehriydi. en azından biz ilkokuldayken öyle öğretilirdi.
2 milyon nüfusa sahip ve son 3-4 yılda buna eklenen 300-400 bin suriyeli bu sayıya dahil değil. kültürü, demografik yapısı, geleceği değişen şehir, asım güzelbey ve celal doğan sonrası gerilemeye devam etmektedir.

yemek kültürü dünyaca ünlü. unesco tarafondan gastronomi alanında ödüllü şehri.

tıpkı türkiye gibi ötekisi bulunan şehir aslında. öteki gaziantep'te insanlar yoksuldur, sokakta dilenciden bile dilenecek insanlar vardır, her yer kıraathane yani kahvedir, kadınlar sokakta oturur, fıstık kırarlar, çocuklar kendi yaptıkları kırık dökük oyuncaklarla oynarlar, park göreni azdır, akşamları evden kavga ve gürültü eksik olmaz... gaziantep'te ise halkın geçim düzeyi ortalama türkiye'den yüksektir, sokaklar düzenli iki şeritli çift yöndür, modern mağazalar vardır, insanlar düzgün giyinmiştir, boş insan yok gibidir, sabahları işine giden takım elbiseli insanlarla doludur, evlerinin arasında mutlaka park vardır, kahve hiç yoktur... yani bildiğin türkiye işte.
Antep savunması
9 Şubat 1921'de Antep'in teslimiyle Fransızlara esir düşen Türkler
9 Şubat 1921’de Antep’in teslimiyle Fransızlara esir düşen Türkler
I. Dünya Savaşı’ndan sonra Mondros Antlaşması’yla Osmanlı devleti parçalanır. 17 Aralık 1918 yılında Antep, Birleşik Krallık’a bırakılır. Antep, 5 Kasım 1919’da Fransa’ya bırakılır[11]. Ermeni Lejyonu da bu savaşta görev almıştır.

Antep halkı, 1920 yılında, Fransız birliklerinin Antep’e yerleşmesi üzerine direnişe başlar. 1920 yılının Ocak ayında Karayılan komutasındaki çeteler, Fransızların bir süvari birliğini pusuya düşürür. Şahin Bey, 200 kişilik milis gücüyle 1920 yılının Mart ayına kadar Antep’teki Fransız askerlerine karşı savaşır. Antep halkı, 9 Şubat 1921’de teslim olur. Savaş tam 10 ay sürer[11]. 25 Aralık 1921’de Ankara Anlaşması gereğince Fransız birlikleri şehri boşaltır.

Cumhuriyet dönemi
Gaziantep, 1987 yılında çıkarılan 3398 sayılı kanun[14] ile büyükşehir unvanı kazandı. Başlangıçta iki ilçe (Şahinbey ve Şehitkâmil) Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin sınırlarına dahil edildi. 2004 yılında çıkarılan 5216 sayılı kanun ile büyükşehir belediyesinin sınırları valilik binası merkez kabul edilerek yarıçapı 30 kilometre olan dairenin sınırlarına genişletildi.[15] Bu sınırlar içinde kalan ilçeler, büyükşehir ilçe belediyeleri hâline geldi.[15] 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile 2014 Türkiye yerel seçimlerinin ardından büyükşehir belediyesinin sınırları il mülki sınırları oldu.[16]

Coğrafya
Gaziantep Başpınar şehir merkezi girişi.
Gaziantep Başpınar şehir merkezi girişi.
İl merkezi, kuzeyde ve kuzeybatıda Kahramanmaraş, kuzeydoğuda Yavuzeli, doğuda Nizip, güneydoğuda Oğuzeli, güneyde Kilis, güneybatıda İslahiye ve batıda Nurdağı ile çevrilidir.

Gaziantep’te çok sayıda pınar bulunmasına karşın hiç doğal göl bulunmamaktadır. Bu yüzden şehrin birçok yerine yapay göller ve barajlar inşa edilmiştir. Gaziantep şehri, Gaziantep Platosu üzerine kurulmuştur. Gaziantep’ten geçen Alleben Deresi iki merkez ilçeyi birbirinden ayırır. İl merkezinin yakınında hiç doğal orman bulunmaz. Bu yüzden il çevresinde kızılçam ağaçlarından oluşan yapay ormanlar oluşturulmuştur(dülükbaba ve burç ormanlıkları). İl merkezi 2. derece deprem bölgesindedir.[17]

İklim
Konumu sebebiyle Gaziantep’te Akdeniz iklimi ve Karasal iklimin bir karışımı görülmektedir. Hava özellikle Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında çok sıcaktır. Aralık, Ocak ve Şubat aylarında ise çok soğuktur. Gaziantep’te ölçülen en yüksek sıcaklık 42 °C, en düşük sıcaklık ise -13 °C’dir.[18]

Haziran-Eylül arasında Gaziantep, en az yağışı alır. En çok yağışı ise Aralık-Şubat arasında alır. Mevsim değişirken gündüz ve gece arasında çok büyük bir sıcaklık farkı vardır. Denize kıyısı olmaması sebebiyle kentte nem oranı çok düşüktür. Bu yüzden hava çok sert değildir.
Yeni bir kent
Romalılar, Dülük yakınlarına Antiochia ad Taurum adında yeni bir kent kurar. Bu kent İsa’nın havarilerinden Yuhanna’nın Hıristiyanlık’ı yaymak için seçtiği merkezlerden biri olmuştur. Kent, MS 395 yılında Bizans İmparatorluğu’nun eline geçer.[8] MS 636 yılında halife Ömer bin Hattab, İslamiyet’i yaymak için Ayıntap) ve Hatay yöresini Bizanslıların elinden alır. Bu şekilde Ayıntap halkı İslamiyet’i kabul eder. Bu arada Dülük, hızla eski önemini yitirmektedir.

1071 yılında Alp Arslan’ın Malazgirt Savaşı’ndaki zaferinden sonra kent Selçuklu yönetimine geçer. Bir dönem Eyyübilerin eline geçen kent,[11] 1270 yılında Moğolların Ayıntap’a saldırmasıyla, 1389 yılında Dulkadiroğulları’nın ve 1471 yılında Memlük Devleti’nin egemenliğine geçmiştir.

Osmanlı yönetimi
1516 yılında Yavuz Sultan Selim’in Mercidabık Muharebesi’ndeki zaferinden sonra Ayıntap, Osmanlı yönetimine geçer. Osmanlılar döneminde kente çok sayıda cami, medrese, han ve hamam inşa edilmiştir. 1516–1596 yılları arasında kent, üretim, ticaret ve el sanatları yönünden de çok gelişmiştir. 1641 ve 1671 yıllarında iki defa kenti ziyaret eden Evliya Çelebi, kentte 22 mahalle, 8 bin ev, 100 kadar cami, medrese, han, hamam ve bir de kapalı çarşıolduğunu yazar ve seyahatnamesinde aynen “Dünya yüzünden geniş bir ili, göz alıcı büyük yapıları her yerden aranan eşyası, birçok mezraları, bolluk ve verimliliği, bitimsiz yiyecek ve içecek pınarları ve ırmaklarıyla burası ‘Şehr-i Ayıntab-ı Cihan’dır” der.[12] Osmanlı döneminde Ayıntap, asla kendi eyaletinde olmayıp, önce Maraş (bugünkü Kahramanmaraş), sonra Halep eyaletinde yer almıştır. Buna rağmen Ayıntap’ın kültürü Arap kültüründen fazla etkilenmemiştir
Zeugma antik kentindençıkarılan ve şu anda Gaziantep Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen"Çingene Kızı" mozaiği. Mozaikteki kişinin Yunan mitolojisindekiyeryüzü tanrıçası Gaia olduğu düşünülmektedir.
Zeugma antik kentindençıkarılan ve şu anda Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen”Çingene Kızı” mozaiği. Mozaikteki kişinin Yunan mitolojisindekiyeryüzü tanrıçası Gaia olduğu düşünülmektedir.
19. yüzyılda Osmanlı zamanında Gaziantep, eski adıyla; "Ayntab", 1850.
19. yüzyılda Osmanlı zamanında Gaziantep, eski adıyla; “Ayntab”, 1850.
Günümüzdeki Gaziantep’in yakınlarında bulunan Dülük (Dolikhe ya da Doliche) bu yöredeki en eski kenttir. Arkeolojik kazılarından bu kentte Paleolitik dönemden beri insanların yaşadığı bilinmektedir.[8][9] Ancak, Dülük Erken Tunç Çağı’ndan sonra bir sürekli yerleşim yeri hâline gelebilmiştir.[10] Bu kent, İpek Yolu üzerinde bulunduğu için çok gelişmiştir.

İlk kurulduğuda Babil yönetimi altında kalan kent, MÖ 1700’lü yıllarda Hititler’in eline geçer. Hititler’den sonra Mısır yönetimine geçen kent,[11] MÖ 700-MS 546 arasında ise kronolojik sırayla Medler, Asurlular ve Persler tarafından yönetilir. İ.Ö. 6. yüzyılda ise kent sırası ile Makedonya, Selevkos ve Komagene uygarlıklarının yönetimi başlar. Değişik medeniyetlere ev sahipliği yapan Antep, 1516 yılında Osmanlıların eline geçmesiyle ilk dönemlerde Arap ve Halep Eyaleti’ne bağlı bir konumda iken, 1531 yılında Dulkadir Eyaleti’nin teşekkül etmesi sonucu, bu eyaletin sınırları arasında yer alarak 1818 senesine kadar bu konumunu muhafaza etmiştir. Bu tarihten itibaren yeniden Halep eyaletine sancak olarak bağlanmıştır. Şehir, Osmanlı kent kültüründe önemli bir yer almıştır .[11]
Gaziantep Gezilecek Yerler – Tarihi Yerler
Gazi antep Nerede
Gazi antep Nüfusu
Gazi antep Tarihi
Gazi Antep Hakkında Genel Bilgiler
Gaziantep‘in ilçeleri
Araban · İslahiye · Karkamış · Nizip · Nurdağı · Oğuzeli · Şahinbey · Şehitkâmil · Yavuzeli
Gaziantep, eski ve halk arasındaki adıyla Antep, Türkiye’nin bir ili ve en kalabalık sekizinci şehri. 2013 itibarıyla 1.844.438 nüfusa sahiptir.[1] Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde sanayi ve gelişmişlik bakımından birincidir. Ayrıca Gaziantep, Türkiye’nin hâla yaşanılan en eski kenti olup Dünya’nın da hâlâ yaşanılan en eski kentlerinden biridir.[2] Bunların yanında Gaziantep, Türkiye sanayisi ve ticaretinde de çok önemli bir yer tutar. Bunun sebepleri arasında Gaziantep’in Anadolu ile Orta Doğu arasında bir konumda bulunması ve liman kentlerine yakınlığı sayılabilir. Gaziantep’in simgeleri arasında Gaziantep Kalesi, baklava, antepfıstığı, Zeugma ve bakırcılıksayılabilir.

Gaziantep’te çok sayıda pınar bulunmasına karşın hiç doğal göl bulunmamaktadır. Bu yüzden şehrin birçok yerine yapay göller ve barajlar inşa edilmiştir. İlin en önemli akarsuyu Fırat Nehri ve kollarıdır. Gaziantep ilinde çok az doğal orman bulunmaktadır. İldeki toprakların sadece %14’ü ormanlık alanlarla kaplıdır. Bu ormanlarda özellikle meşe ve kızılçam ağaçları hâkimdir. Meşe ormalarının hepsi bozuk olup koruma altındadırlar. Kızılçam ormanlarının çoğunluğu yapay ormandır. Gaziantep ilinin batı ve kuzey çevreleri ormanlık, bozkır ve meralarla çevrilidir. İlin topraklarının yüzde 60’ı tarıma elverişlidir. Bu kısım, tarlalar, zeytin, antep fıstığı, meyve ve sebzebahçeleri ile bağlarla kaplıdır.[3]

İldeki başlıca dağlar, ilin batısndaki Nur Dağları ile Sof Dağları’dır. Nur ve Sof Dağları arasındaki bölge levha hareketleri sonucu oluşmuş bir çöküntüdür. İldeki en yüksek dağ ise 1496 metre yüksekliği ile Büyük Sof Dağı’dır. İldeki başlıca ovalar ise İslahiye, Barak ve Tılbaşar ovalarıdır. Gaziantep ilinde Nurdağı ve İslahiye 1. derece, Yavuzeli ve Araban 2. derece, Oğuzeli, Nizip ve Karkamış ise üçüncü derece deprem bölgesidir.[4]

Etimoloji
Gaziantep’in bilinen en eski adı Romalılar tarafından verilen Antiochia ad Taurum’dur. “Antiochia ad Taurum”, Latince “Toroslar’ın karşısındaki Antakya” anlamına gelir. Daha sonra şehri ele geçiren Araplar şehre Ayıntap demiştir.[5] Ayıntap adının kökenine ilişkin rivayetlerden birkaçı;[6]

Ayıntap ismi, Hitit dilinde “han toprağı” anlamına gelen “Hantap”tan türemiştir. Bu ad söylene söylene Ayıntap olmuştur.
Ayıntap, Farsça pınarı bol anlamına gelir.
Ayın, Arapça göz, tap ise pınar anlamına gelir. Yani Ayıntap Arapça pınarın gözü anlamına gelir.
Ayıntap, adını eskiden bu yörede yaşamış bir kral olan Ayni’den almıştır.
Ayıntap adı parlayan şehir anlamına gelir.
Ayıntap adı aynı zamanda “Güzel Çeşme” anlamınada gelir.
Ancak bu rivayetlerden hiçbirinin doğruluğu kesin değildir. Ayıntap adı zaman içinde Antep, Entep ve Antap gibi değişik haller alır. Bu adlardan en yaygını Antep’tir. 1921’de (Antep Savunması’ndan sonra) çıkarılan bir yasa ile Antep’e Gazi unvanı verilir.
Gaziantep’in Türkiye’deki konumu

Ülke Türkiye
Bölge Güneydoğu Anadolu Bölgesi
İdari birimler
9 ilçe[göster]
Yönetim
– Belediye Başkanı Fatma Şahin (AK Parti)
– Vali Erdal Ata
Yüz ölçümü
– Toplam 6,887 km2 (2,7 mi2)
Nüfus (2013)
– Toplam 1,844,438
– Yoğunluk 268/km² (694,1/sq mi)
Zaman dilimi DAZD (+2)
– Yaz (YSU) DAZD (+3)
Alan kodu (+90) 342
Plaka kodu 27
Gaziantep
Güneydogunun Sanayi Şehri
Gaziantep ya da eski ve halk arasındaki adıyla Antep, Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık sekizinci şehri. 2017 itibarıyla 2.0005.515 nüfusa sahiptir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sanayi ve gelişmişlik bakımından birincidir. hâlâ yaşanılan en eski kentlerinden biridir. Bunların yanında Gaziantep, Türkiye sanayisi ve ticaretinde de çok önemli bir yer tutar. Bunun sebepleri arasında Gaziantep'in Anadolu ile Orta Doğu arasında bir konumda bulunması ve liman kentlerine yakınlığı sayılabilir. Gaziantep'in simgeleri arasında Gaziantep Kalesi sayılabilir. Gaziantep'te çok sayıda pınar bulunmasına karşın hiç doğal göl bulunmamaktadır. Bu yüzden şehrin birçok yerine yapay göller ve barajlar inşa edilmiştir. İlin en önemli akarsuyu Fırat Nehri ve kollarıdır. Gaziantep ilinde çok az doğal orman bulunmaktadır. İldeki toprakların sadece %14'ü ormanlık alanlarla kaplıdır. Bu ormanlarda özellikle meşe ve kızılçam ağaçları hâkimdir. Meşe ormanlarının hepsi bozuk olup koruma altındadırlar. Kızılçam ormanlarının çoğunluğu yapay ormandır. Gaziantep ilinin batı ve kuzey çevreleri ormanlık, bozkır ve meralarla çevrilidir. İlin topraklarının yüzde 60'ı tarıma elverişlidir.